Bakan Nabati: EYT’nin yükünü karşılayacak gücümüz var
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Denizli’de iş dünyası temsilcileriyle görüşmesinin ardından 7’li koalisyona ilişkin yaptığı açıklamalarda, “Sıcak para bulmak için yine ‘IMF’ kapılarında mı bekleyeceksiniz? Faizleri yükselterek üretim ekonomisini baskı altına alıp işsizliği mi artıracaksınız?”soruları yöneltti.
Bakan Nabati yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:
“Ramazan ayının bu mübarek gününde Selçuklu’nun, Osmanlı’nın, Yıldırım Beyazıt’ın, Ahmet Hulusi Efendi’nin, Albay Tevfik’in ve daha nice kahramanlarımızın mirası olan Denizli’de sizlerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum. Sizleri sevgiyle selamlıyorum. Birlik ve beraberliğin en güzel örneklerini barındıran Ramazan ayının bu keyifli atmosferinde saygı ve hürmet, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise sonsuz azaptan kurtuluştur.
DEPREM SONRASI SAĞLADIĞIMIZ TAKVİYELER VE ALDIĞIMIZ ÖNLEMLER
Maalesef bu yıl birçok ilimizi ve milyonlarca insanı doğrudan etkileyen büyük depremler ve ardından gelen sel felaketlerinde kaybettiğimiz canlar nedeniyle Ramazan ayını buruk duygularla karşılıyoruz. Tüm bu felaketlerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, tedavisi devam eden vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum.
Bu büyük felaketin ilk gününden itibaren Denizli’miz de diğer tüm illerimiz gibi genciyle, yaşlısıyla, esnafıyla, çiftçisiyle, emekçisiyle, patronuyla birleşerek asrın dayanışmasında yerini almıştır. Aziz milletimizin her türlü zorluğa karşı sergilediği bu birlik ve beraberlik ruhu, Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde devletin sarsılmaz iradesi ile birleştiğinde aşamayacağımız sorun, aşamayacağımız amaç yoktur. ulaşmak. Allah’ın izniyle tüm bu felaketlerin açtığı yaraları hep birlikte en kısa sürede saracak, maddi kayıplarımızı çok daha iyileriyle telafi edeceğiz. Bu nedenle deprem ve sel felaketlerinde ilk günden itibaren tüm kabine olarak sahadayız ve milletimizle birlik içinde çalışmaya devam ediyoruz.
AFAD’a bugüne kadar yaklaşık 40 milyar TL nakit aktardık. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza ve hayatını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına nakdi yardımda bulunuyoruz. Hane başına 10 bin lira acil yardım ödemesi yaptık. Ayrıca hane başına 15 bin liralık Afet Mağduru Yer Değiştirme Takviye Ödemesi yaptık. DASK kapsamında bugüne kadar başvuruların büyük bölümünü tamamladık ve toplam 14.4 milyar lira hasar ödedik. İnşallah bu ay sonuna kadar tüm tazminat ödemelerini bitireceğiz.
Afet bölgesinin yeniden imarı ve restorasyonu için gece gündüz çalışıyoruz. 319 bin konut ve köy evinin üretimini bir yılda tamamlayacağız. Toplamda 650 bin konut yapacağız. Yani sıfırdan orta ölçekli bir ülke inşa edecek bir süreci yürütüyoruz. Ülkemizde üretimine başlanan konut, iş yeri, köy konutu ve hastane sayısı 56 bini geçti.
EK DESTEKLEYİCİ ÖNLEMLER
Deprem felaketinin ardından Bakanlık olarak vatandaşlarımıza ve asıl şubemize destek olmak için diğer ek tedbirleri de hızla hayata geçirdik.
Depremden etkilenen illeri de mücbir sebep kapsamına aldık. Bölgedeki vergi borçlarını erteledik ve vergi dairelerine olan borçlara 24 ay taksit imkanı sunduk.
Esnafımıza destek olmak amacıyla KGF paket hacmini artırdık ve 250 milyar lira olan KGF limitini 400 milyar liraya çıkardık. Bölgedeki esnaf ve sanatkarlarımızın kredi ödemelerini erteledik. Sarsıntıdan zarar gören KOBİ’lerimize finansman ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 1,5 milyon TL’ye varan faizsiz kredi sağladık.
Depremden en çok etkilenen kesimlerden biri olan çiftçilerimizin kredilerini 1 yıl faizsiz erteledik. Büyükbaş hayvanlara 500 TL, küçükbaş hayvanlara 50 TL yem takviyesi sağladık. Mazot ve gübre takviyelerimizi de nakit olarak vermeye başladık.
Bugün bir sanayi, ticaret, tarım ve lojistik merkezi olan Denizli, ülkemizde özellikle 2002 yılından sonra yaptığımız büyük kalkınma hamlesini girişimci ve girişimci yapısı sayesinde gerçekleştiren illerimizden biri haline gelmiştir. dinamik insan kaynakları. Şubat ayının verdiği prestijle yıllıklandırılmış 1.7 milyar dolar dış ticaret fazlası veren Denizli, en çok ihracat yapan 9. ilimiz konumunda.
Denizli’nin son 21 yılda kat ettiği atılımlarda emeği geçen herkesi ve tabii ki siz güzel kardeşlerimi canı gönülden kutluyorum; Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı politikalarımızla gelecekte daha büyük başarılara imza atacağımıza yürekten inanıyorum.
DENİZLİ SANAYİ
Denizli’nin son 21 yılda güçlenen sanayi ve üretim altyapısını güçlendirmeye kararlıyız. Bu amaçla 2022 yılında Denizli’de sağladığımız 301 adet yatırım teşvik belgesi ile 6 milyar TL’nin üzerinde sabit yatırım ve 3 bin 174 kişiye istihdamın yolunu açtık.
Teşvik belgeleri ile yeni yatırımların kapısını açarken, sanayi ve teknoloji bölgeleri ile geleceğimizi inşa etmek için güçlü adımlar atıyoruz. Planlama aşamasında olan Denizli Makine İhtisas OSB’nin tamamlanması ile ilimizdeki OSB sayısı 5’e ulaşacak. Ayrıca ilimizde 6 sanayi sitesi de faaliyetlerine devam ediyor.
ZİRAAT BANKASI VE KAMU BANKASI DESTEĞİ
Hükümet olarak genç ve kadın girişimcilerimiz başta olmak üzere esnafımızın, çiftçimizin, KOBİ’lerimizin ve tüm iş insanlarımızın düşük maliyetlerle finansmana erişimine büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda 2023 yılı Ocak-Mart döneminde Denizli’de toplam 3.820 esnaf ve sanatkârımıza 1,3 milyar lira yeni kredi kullandırdık.
Bu dönemde Denizli’de faaliyet gösteren 6 bin 507 tarım üreticisine de 1,4 milyar lira Hazine faizli kredi sağladık. Yıl sonuna kadar bu kredi imkanlarını ve diğer üsleri takip edeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çiftçimize ve esnafımıza gerekli tüm desteği vermeye hız kesmeden devam edeceğiz.
DENİZLİ TURİZM
Birçok tarihi ve doğal güzelliği içinde barındıran Denizli, kültür ve sağlık turizmi ile de öne çıkıyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası’nda yer alan ve her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği bir doğa harikası olan Pamukkale zaten başlı başına bir değer. Geçmişe tanıklık eden 19 farklı antik kent, kervansaray, tarihi cami ve nadide müzelere ev sahipliği yapan Denizli’miz, termal sularıyla birçok hastaya şifa sunarken, turizm alanında da her geçen gün büyümeye devam ediyor.
TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER
Son birkaç yılda, küresel ekonomi kıyaslanamayacak büyüklükte ve sıklıkta şoklar yaşamaya devam ediyor. Salgın hastalıklardan savaşlara, sellerden kuraklıklara, elektrikten gıdaya kadar pek çok kriz ve afetle mücadelede artık geleneksel prosedürler yeterli olmuyor. Nitekim gelişmiş ekonomilerin enflasyonla mücadelede uyguladıkları sıkı para politikalarının dünyayı resesyona ve finansal krizlere sürüklediği, işsizliği körüklediği aşikardır.
Bu güçlü süreçte kapsayıcı büyümeye ve en önemlisi insana odaklanan Türkiye Ekonomi Modeli’ni küresel organizasyonun gösterdiği yöne değil, ülkemizin ihtiyaç ve hedeflerine odaklanarak hayata geçirdik. Model sayesinde uluslararası kuruluşlar ülkemiz için büyüme tahminlerini yükseltmeye devam ederken, küresel ekonomi için büyüme tahminlerini aşağı yönlü güncelliyorlar. Bunun en güncel örneği; Yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen depremleri iki gün önce yaşamamıza rağmen Dünya Bankası ülkemiz için büyüme beklentisini yukarı yönde güncelledi.
Modelimizi devreye aldığımızdan bu yana tüm küresel olumsuzluklara rağmen ekonomimizin makro göstergelerdeki yüksek performansı, ülkemiz hakkında karamsar iddialarda bulunmaktan başka bir şey bilmeyenlerin ne kadar yanıldığını gösteriyor. 2022’de kaydettiğimiz %5,6’lık büyüme ile G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen orta ülkelerden biri olduk.
Makine teçhizat yatırımlarındaki büyüme 13 çeyrektir kesintisiz devam ediyor. Ekonomideki sağlıklı ve güçlü büyüme, istihdamda yeni zirveleri test etmemizin önünü açıyor. Bu yılın Ocak ayında 31,8 milyon kişi ile tarihi yüksek bir istihdama ulaştık. İhracatımız da Cumhuriyet tarihimizde rekor seviyelere ulaştı. Bugün 228 ülke ve bölgeye ihracat yaparken, Mart 2023’ün prestijiyle yıllık 255 milyar dolar ihracat seviyesini aşmayı başardık. Rekorlar kırdığımız bir diğer alan da turizm sektörü. 2022 yılında 51,4 milyon ziyaretçi ve 46,3 milyar dolarlık rekor turizm geliri ile dünyanın en çok tercih edilen dördüncü turizm ülkesi konumuna ulaştık. Bu dönemde başta asgari ücret olmak üzere ücretli çalışanlarımızın gelirlerinde yaptığımız iyileştirmelere ve birçok kalemde uyguladığımız vergi indirimlerine rağmen mali disiplinimizden asla taviz vermedik.
EYT’nin, maaş zamlarının, depremin kamu maliyesi üzerindeki yükünü çok şükür kaldıracak gücümüz var. Aslında tablo belli. 2022 gibi zorlu bir yılda bile hemen hemen tüm makroekonomik göstergelerde Cumhuriyet tarihimizin en iyi seviyelerine ulaştık mı; evet geldik İsterseniz büyüme, istihdam, üretim, ihracat, turizm gelirleri gibi makro verileri açıp inceleyebilirsiniz. Bunu nasıl başardık? Türk Ekonomi Modeli’ni hayata geçirerek, küresel çalkantıları fırsata çevirmek için gece gündüz çalışarak başardık.
Şimdi tabi ki Atlantik ötesindeki danışmanlardan reçete almaya çalışanlar ekonomik alanda bizim milli çabamızı ne yazık ki kavrayamıyorlar. Türkiye’de ekonomi hep ulaşım suyuyla dönsün, işler ithal formüllerle yönetilsin istiyorlar. Bugün 7 masa iktisat alanında 7 farklı telde oynamaya devam ediyor. Biri sıkı para politikasından bahsediyor, diğeri pembe çiçekler eşliğinde hayalindeki piyasaya para dağıtıyor.
Ekonomi politikanız nedir? Sadece tutarsız, asılsız ve toz pembe hayaller mi? Sanki 7 kişi bir ipin üzerinde ve hepsi ipin üzerinde oynamaya çalışıyor. Bu 7’li tabloyu daha önce defalarca sordum ama şu anda bir cevap alamadım. Tabii ortada kim cevap verecek orası da şüpheli. Şimdi buradan bir kez daha soruyorum. Bana şu iki soruya net bir cevap ver, gevelemeden:
1. Sıcak parayı bulmak için yine IMF kapılarında mı bekleyeceksiniz?
2. Faiz oranlarını yükselterek üretim ekonomisini bastırıp işsizliği mi artıracaksınız?
Boş ama çok süslü vaatlerinizi unutun. Net, kesin yanıtlar verin. Bu 2 bahiste siyasetimiz şu ya da bu deyin ki milletimiz öğrensin. Halkımızın manevi hassasiyetlerini anlayamayan ve sindiremeyenler ne yazık ki ortak milli davalarımızdan neredeyse hiç geri kalmıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde savunma sanayimizi yüzde 20’den yüzde 80 yerliliğe çıkardık. Bu süreci ve daha birçok dev projeyi finanse edecek kaynakları ürettik. Bugün tüm dünyanın gıpta ile takip ettiği savunma sanayimize bile yan gözle bakabiliyorlar. Bu elbette asla kabul edilebilir bir yaklaşım değildir.
Türkiye’nin yeşil dönüşümünde mihenk taşı olan elektrikli aracımız Togg’u planladığımız gibi yollara çıkardık. Hamdolsun milletimizin 60 yıllık hayalini bir kez daha gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadık. Yeşil dönüşümü sadece sanayi alanında değil, finans alanında da gerçekleştiriyoruz. Geçen hafta uluslararası sermaye piyasalarında Hazinemizin ilk yeşil tahvil ihracını gerçekleştirdik ve 2,5 milyar dolarlık satış gerçekleştirdik. Bu süreçten elde edeceğimiz finansman ağaçlandırma, temiz ulaşım ve yenilenebilir enerji gibi projelerde kullanılacak.
Şu anda temel sorunumuz enflasyon. Enflasyonda Kasım 2022’den itibaren düşüş trendine girdik ve Mart 2023’ün prestijiyle yıllık yüzde 50,5 seviyelerine geriledi. Mevcut muhalefetin yapamayacağımızı söylediği iş, iş, hizmet ne ise hepsini birer birer yapmayı başardık çok şükür. Daha fazlasını yapacağız. Şimdi hızla dışa bağımlılığımızı azaltacak adımlar atıyoruz. Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi Karadeniz’de keşfettiğimiz doğalgazı inşallah 20 Nisan’da devreye alacağız.
Ülkemizin ve Denizli dahil tüm şehirlerimizin son 21 yılda kat ettiği mesafe neredeyse bir asırlık mesafedir. Bu 21 yılın istisnasız her günü ülkemizin dört bir yanında birbiri ardına milletimize kazandırdığımız sayısız eser ve hizmetlerimizle dolu. Bu süre zarfında hiçbir şekilde zorluklardan vazgeçmedik ve Hz. Ömer’in “Sabır teslimiyet değil, mücadeledir” öğüdünü bir an bile unutmadık.
Ülkemiz için çabalarımızı her zaman sürdürdük. Allah’ın izniyle zorluklar karşısında hep galip gelen ve hedefe ulaşan biz olduk. Bugün, Cumhuriyetimizin 100. yılı arifesinde Türkiye yeni bir eşiğe ulaştı. Ülkemiz bir yandan 90’lı yıllarda olduğu gibi koalisyon hükümetlerinin istikrarsız gelgitlerine teslim olacak ya da Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde Türkiye Yüzyılına adım atacak.
Türk Yüzyılında ülkemizin her alanda dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması için yılmadan çalışmaya devam edeceğiz. Türk Ekonomik Modelimiz, esasen bu büyük vizyonun sağlam bir teminatıdır. Türkiye’nin yükseldiği bu dönemde hep birlikte ülkemiz için üretmeye, her türlü çabayı birlikte göstermeye devam edeceğiz.
Bizlere basiret veren, bizi kardeşlik bağıyla birbirimize bağlayan, sabırla tüm yollarımızı hayırlara ulaştıran Yüce Allah’a binlerce kez hamd olsun. Mübarek Ramazan ayınızı bir kez daha tebrik eder, bizleri doğru yoldan ayırmamasını Rabbimden niyaz ederim. Her birinizi ayrı ayrı sevgiyle selamlıyor, kardeşçe kucaklıyorum. Allah yardımcın olsun.”